ROKETSAN Uydu Fırlatma, Uzay Sistemleri ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi ile Patlayıcı Hammadde Üretim Tesisi’nin Açılışı Yapıldı
ROKETSAN Lalahan Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen tören Cumhurbaşkanı ERDOĞAN ile birlikte Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat OKTAY, Savunma Bakanı Hulusi AKAR, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa VARANK, Savunma Sanayii Başkanı Prof.Dr. İsmail DEMİR, Genelkurmay Başkanı Yaşar GÜLER, Kuvvet Komutanları ve TSK Güçlendirme Vakfı Genel Müdür Vekili Sadık PİYADE’nin katılımı ile gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN törende yaptığı konuşmasına, ROKETSAN çalışanları ve tüm milletin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı tebrik ederek başladı.
Cumhuriyetin banisi, Büyük Taarruz'un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal'i ve kahraman silah arkadaşlarını minnetle yâd eden ve aziz şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, şöyle konuştu: "30 Ağustos 'Ya istiklal ya izmihlal' tercihi ile baş başa bırakılan bir milletin bağımsızlığı ve şerefi için neleri göze alabileceğinin en açık ispatıdır. 98 yıl önce her türlü yokluk, yoksulluk, imkânsızlığa rağmen şehitlerimizin destansı mücadeleleri ve mübarek kanlarıyla kazanılan bu zaferi biz de manasına uygun şekilde kutluyoruz. Anadolu'nun kapılarını milletimize açan Malazgirt'e nasıl sahip çıkıyorsak bu toprakları ebedi vatanımız kılan Büyük Zafer'e de aynı samimiyetle aynı heyecanla sahip çıkıyoruz. Malazgirt ne kadar bizimse İstanbul'un fethi ne kadar bizimse Çanakkale de aynı şekilde bizimdir, Dumlupınar da Sakarya da bizimdir. Bu zaferlerin hepsi şehitlerimizin mübarek kanlarıyla bu topraklara vurduğumuz birer mühürdür. Cumhurbaşkanlığı forsumuzda sembolleştirdiğimiz 2 bin 200 yılı aşkın devlet tarihimiz Selçuklu ve Osmanlı başta olmak üzere en büyük gurur ve güven kaynağımızdır."
“TÜRKİYE SAVUNMA SANAYİİNDE YURT DIŞINA MAHKÛM BIRAKILMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, Büyük Zafer'in 98'inci yıl dönümünü savunma sanayisinin geldiği seviyeyi gösteren böyle anlamlı bir programda kutlamaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu dile getirerek, açılışını yaptıkları ROKETSAN Uzay Sistemleri ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi ile Patlayıcı Hammadde Üretim Tesislerinin ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.
"Zaferler işte bu eserlerle kutlanır, lafla değil. Eğer zafer diye bir kararlılığınız varsa bu eserleri dikersiniz" diyen Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, şu anda bunlarla bile henüz mutmain olmadıklarını, kendilerine çok daha iyileri, çok daha ileri eserler yakışacağını söyledi. Bunları da yapacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, bu tesislerin hizmete kazandırılmasında emeği geçen tüm kurumları ve ROKETSAN yönetimini gayretleri için şahsı ve Türk milleti adına tebrik etti.
“ÜLKEMİZ SAVUNMA SANAYİİNİN DIŞA BAĞIMLILIĞINI YÜZDE 70'LERDEN YÜZDE 30'LAR SEVİYESİNE DÜŞÜRDÜK”
Son 18 yılda kayıpları telafi etmenin ve Türkiye'yi savunma alanında zirveye taşımanın mücadelesini verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, "Âdeta felç olmuş savunma sanayimizi yeniden ayağa kaldırdık. Ecdadın şanlı mirasından ilham alarak ülkemiz savunma sanayiinin dışa bağımlılığını yüzde 70'lerden yüzde 30'lar seviyesine düşürdük" ifadelerini kullandı.
Yerlilik politikasına önem verdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, şunları kaydetti: "Kendi imkânlarımız ile imal edebileceğimiz hiçbir ürünü dışarıdan satın almama politikasıyla yerlilik oranlarımızı hep yükseğe taşıdık. 2002 yılında 62 savunma projesi yürütülürken bugün bu sayı 700'e yaklaştı. Nereden nereye... Sadece son beş senede 350 civarında yeni proje başlattık. 2002 yılında toplamda 5,5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütülürken bugün 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaştık. Yine bu dönemde sektörde faaliyet gösteren firma sayımız 56'dan 1500'e ulaştı. Sektörün 2002 senesinde 1 milyar dolar olan cirosu 2019'da 11 milyar dolar rakamını yakaladı.
2002 yılında 248 milyon dolar olan savunma havacılık ihracatı 2019 yılı itibarıyla 3 milyar doları geçti. Dünyanın ilk 100 savunma şirketleri listesinde yedi firmamız bulunuyor. Kara ve deniz araçlarında sadece ihtiyaçlarını karşılayan değil kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyoruz."
“SAVUNMA SANAYİSİ ATALETİ KABUL ETMEYEN SÜREKLİ VE YÜKSEK TEMPOLU ÇALIŞMAYI GEREKTİREN BİR SEKTÖRDÜR”
Türk savunma sanayisi firmalarının dünya pazarındaki payının, sözü ve gücünün her geçen gün arttığını vurgulayan Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, "İHA, SiHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk üç, dört ülkesi içindeyiz" bilgisini verdi.
Kimseden izin almadan en zor sınır ötesi operasyonların bir bir başarıyla gerçekleştirildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, "Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekâtları ile güney sınırımız boyunca kurulmak istenen terör koridorunu boşa çıkardık. DEAŞ belasını sınırlarımızdan tamamen uzaklaştırmakla kalmadık, bu örgüte en ağır darbeleri biz indirdik. Sadece sınırlarımız içinde değil Irak'ta ve Suriye'de de bölücü terör örgütüne nefes aldırmıyoruz. Nereye saklanırlarsa saklansınlar, teröristleri inlerinde buluyor ve imha ediyoruz" diye konuştu.
Suriye'den Irak'a, Libya'dan Doğu Akdeniz'e kadar bölgenin dört bir yanında hak ve hukuku kararlılıkla savunduklarını belirten Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tüm bu adımları atarken şu gerçeği de unutmuyoruz, 'Başarımızı daim kılmamız, çıtayı sürekli yukarıya taşımamıza bağlıdır.' Savunma sanayisi ataleti kabul etmeyen sürekli ve yüksek tempolu çalışmayı gerektiren bir sektördür. Savunma Sanayi Başkanlığına, paydaşlarına ve savunma sanayi kuruluşlarına bu noktada çok önemli vazifeler düşüyor. Savunma sanayisi alanında koordinasyon ve eş güdüm eksikliğine tahammülümüz yoktur. Özellikle kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurtdışından tedarik edilmesine asla razı değiliz. Elimizdeki sınırlı kaynağı kendi savunma sanayimizi geliştirmek, güçlendirmek için kullanmak birinci önceliğimiz olmalıdır. Sektörümüzden azami derecede hassasiyet bekliyorum. İş birliği ve eş güdüm içinde çalışarak ülkemizi savunma sanayisinde devler ligine taşıyacağınıza inanıyorum."
“ATMACA'YI YIL SONU İTİBARIYLA TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN ENVANTERİNE KATACAĞIZ”
Merhum Turgut ÖZAL'ın 1988 yılında kurduğu ROKETSAN'ın ürettiği silah ve mühimmatla, Mehmetçiğin en büyük destekçilerinden biri olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, "ROKETSAN bugün Bora, Khan, Atmaca, Cirit, Umtas, Omtas, L-Umtas füzeleri İHA'larımızın vurucu gücü Mam-L ve Mam-C akıllı mühimmatları, Sungur, Hisar ve Siper gibi hava savunma projelerimizi de başarıyla devam ettiriyor. Ağır sınıf torpido ve denizaltı savunma harbi roketi üzerinde çalışan ROKETSAN, Altay tankı ve Leopard 2A4 tanklarımızı zırh sistemleriyle donatıyor" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, Türkiye'nin ilk yerli deniz füzesi Atmaca'ya ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Atmaca 200 kilometreden fazla menzili ile denizin sadece birkaç metre üstünden giderek düşman unsurları tarafından radarla tespit edilemiyor. Belirlenen bir hedefe gönderilen Atmaca, o hedef hareket etse dahi takip ederek imha edebiliyor. Bu özellikleriyle Atmaca, ülkemizi dünyada gemisavar füzesi üretebilen beş ülke arasına dahil etmiştir. Ordumuzun göz bebeği olan Atmaca'yı inşallah yıl sonu itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine katacağız. Birçok ülkenin Atmaca'ya ilgi duyması, satın almak için bizimle görüşmeye başlaması da ayrıca gurur vericidir."
ROKETSAN tarafından geliştirilen Atmaca füzesinin video görüntülerini izleyen Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, bu füzenin geliştirilmesinde emeği ve alın teri olanlara teşekkür etti.
“UYDUMUZ ASKERLERİMİZE ANLIK BİLGİ VE KOORDİNAT SAĞLAYARAK İŞLERİNİ DAHA DA KOLAYLAŞTIRACAK”
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, açılışı yapılan tesisle, önemli bir adımın daha atılacağını bildirerek Mikro Uydu Fırlatma Projesi'nin, merkezin yürüttüğü en kritik çalışmalar arasında yer aldığını kaydetti.
Projenin, hedeflenen tarih 2025'ten daha önce bitirilmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, şöyle devam etti: "Bu projeyle 100 kilogram ve altındaki mikro uydularımızı, yüksekliği en az 400 kilometre olan alçak dünya yörüngesine yerleştirebileceğiz. Türkiye, dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu uydu fırlatma, test etme, üretme altyapısı ve üs kurma yeteneğine kavuşmuş olacak. Yerli uydumuz uzaya fırlatıldığında savaş ve barış zamanında ülkeye güvenli bilgi akışı temin edecek. Uydumuz askerlerimize anlık bilgi ve koordinat sağlayarak işlerini daha da kolaylaştıracak. Ayrıca buradan elde edilecek imkânlar, Türkiye Uzay Ajansımızca hazırlanan Millî Uzay Programı'nda yer alan hedeflerimize hizmet edecek. Stratejik önemi haiz bu projenin testlerini başarıyla gerçekleştirdik. Millî teknolojilerle fırlattığımız ilk yerli Sonda roketimiz 130 kilometre irtifaya çıkarak, uzayın sınırı olarak kabul edilen 100 kilometre çizgisini aştı. Böylece Türkiye, tamamen kendi geliştirdikleri projelerle uzaya ilk adımını atmış oldu. Artık yerli ve millî teknolojilerle uzay ligindeyiz."
“CEPHEDEKİ ASKERLERİMİZİN GÜCÜNE GÜÇ KATACAK”
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, bu roket sistemine ilişkin video görüntülerini izlemesinin ardından roketin katı yakıt teknolojisiyle gönderildiğini ve bundan sonra hem katı hem de sıvı yakıtla test etme aşamasına geçileceğini bildirerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Millî olarak geliştirilen sıvı yakıtlı roket motoru teknolojisinin ilk uzay denemelerine başlayacağımızın müjdesini buradan vermek istiyorum. Hibrit yakıtlı roket motorları geliştirme faaliyetlerimize de devam ediyoruz. Hem uzay uygulamalarında hem de havacılık ve ulaştırma alanında temiz enerji kaynağı olan yüksek kapasiteli hidrojen yakıt pili teknolojisi yine bu merkez altında geliştirildi. Füze güdümlü mühimmat ve silah sistemlerinde ihtiyaç duyulan küresel konumlama sistemi alıcısı, yani bu sistemlerin navigasyonu da yine ilk kez millî imkânlarla üretildi. Yine bu merkezde minyatür silahlar, hipersonik sistemler, lazer ve elektromanyetik teknolojisine sahip yönlendirilmiş enerji silahları gibi geleceğin teknolojisi üzerinde çalışmalar yürütüyoruz."
Merkezin uhdesindeki projelerin toplam büyüklüğünün 9 milyar lirayı aştığını belirten Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, şöyle devam etti: "Bugün aynı zamanda ROKETSAN'ın Elmadağ'daki patlayıcı ham madde üretim tesisini de canlı bağlantısıyla açıyoruz. Bu tesis sayesinde patlayıcı ham madde ihtiyacımızın büyük bir kısmı milli imkânlarla üretilecek. Füze ve harp başlığı patlayıcıları ile zırh sistemleri için kritik öneme sahip bu kabiliyetle yurt dışı bağımlılığını önemli ölçüde kıracağız. Füze kabiliyetlerimize, özellikle güvenlik güçlerimize sahada yeni kabiliyetler getirecek teknolojiler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. TRG-230 füze sistemine, lazer arayıcı başlık entegre edildi. TRLG 230 ismini verdiğimiz bu füze sistemi, İHA ve SİHA'ların işaretlediği hedefleri karadan vurabilecek şekilde geliştirildi. Bayraktar TB2, SİHA'nın lazer işaretlemesini yaptığı hedef, lazer güdümlü 230 milimetre füze sistemi tarafından vuruldu. Bu yeni gelişme, bilhassa cephedeki askerlerimizin gücüne güç katacak."
ROKETSAN'ın geliştirdiği bu füze sistemine ilişkin video görüntülerinin davetlilere izletilmesinin ardından Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hamdolsun Türkiye'yi savunma sanayisinde bir üst lige taşıyan tüm bu projelerin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sektöre liderlik eden Bakanlığımızı, denizlerin dibinden uzayın derinliklerine kadar görev üstlenen ROKETSANIMIZI şahsım, milletim adına gönülden tebrik ediyorum. Sınırlarımız içinde ve dışında ülkemizin güvenliği, milletimizin geleceği için fedakârca görev yapan emniyet güçlerimize şükranlarımı sunuyorum. Binlerce yıllık tarih yolculuğumuzdaki son devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti'ni yaşatmak ve daha ileriye taşımak için gayret gösteren, emek veren, ter döken herkese teşekkür ediyorum."
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’ın konuşmasının ardından, ROKETSAN Elmadağ tesislerinden canlı bağlantı yapılarak tesis açılışı gerçekleştirildi. Daha sonra Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, protokol üyeleri ile açılış kurdelesini kesti.