ASELSAN HAVA VE FÜZE SAVUNMA SİSTEMİ RADARLARI: HIZLI VE DEV ADIMLAR
Günümüzde radarın; hava savunma, erken ihbar, kara gözetleme, deniz gözetleme, atış kontrol, uydu ve uçaklardan yeryüzünün gözlenmesi, füzelerin terminal aşamada yönlendirilmesi, yere gömülü nesnelerin tespiti, ormanlık alanda insan tespiti, trafikte hız kontrolü, hava durumu takibi, araç üzeri mesafe ölçümü gibi pek çok kullanım alanı bulunmaktadır.
Türkiye’de radar geliştirme faaliyetlerinde yirmi yılda çok büyük bir teknolojik atılım yapılmıştır. Bugün yüz yıldır radar geliştirme faaliyetleri yürüten ülkelerde yapılan en güncel ürünlerle kıyaslanabilir radarlar ülkemizde geliştirilebilmektedir. Radarlarda kullanılan kritik malzemeler zaman içinde yerlileştirilmekte olup radarların üretim kapasitesini artıracak yatırımlar yapılmaktadır.
RADAR TARİHÇESİNE HIZLI BİR BAKIŞ
Her ne kadar metallerin radyo dalgalarını yansıtmasıyla ilgili çalışmalar 1800’lerin sonlarına (Hertz-1887, Huelsmeyer-1904) dayansa da radarın tarihi çoğunlukla 1930’lu yıllarda İngiltere’de magnetronun icadıyla başlatılmıştır. Radarın İkinci Dünya Savaşının gidişatını değiştirdiği de pek çok kaynakta anlatılmıştır. Önceki dönemlerde savaş uçaklarının yerleri akustik yöntemlerle tespit edilmeye çalışılıyordu. Bu yıllarda İngiltere, ABD, Japonya, Almanya, SSCB, Hollanda, Fransa ve İtalya’da radar çalışmaları yürütülmüştür. Bu radarlarda güç yükselteç olarak vakum tüpleri kullanılmış; magnetronları klystronlar izlemiştir. 1950’li yıllarda radarlarda yeni teknolojiler ve teknikler kullanılmaya başlanmıştır; gürültü içindeki işaretlerin tespit edilmesini sağlayan “matched filter” teorisi, menzil, hız ve çözünürlük arasında getiri götürü hesabı yapılmasına olanak sağlayan Woodward belirsizlik diyagramı, Doppler frekans kayması gibi...
İlk büyük elektronik hüzme yönlendirmeli radarlar 1960’larda kullanıma alınmıştır. Bu yıllarda ufuk arkası radarları, balistik füze ve uydu tespit radarları da geliştirilmiştir. Dizi antenlerin geçmişi de 1900’lü yılların başına kadar gitmektedir. Dizi antenler yayın huzmesini daraltmaya yaramakta ve kazanç sağlamaktadır. Faz dizili ilk radarlarda hüzme sabit bir yere bakmakta olup hüzme yönlendirme 1940’lı yıllarda faz kaydırmada mekanik bileşenlerin kullanımıyla başlamıştır. Dizi antenli radarlar İkinci Dünya Savaşında da kullanılmıştır. Faz dizili radarlarda elektronik hüzme yönlendirme gereksinimi balistik füze savunmasında atmosfere giren (re-entry) nesnelerin tespiti için geniş hacimlerin taranması ve pek çok nesnenin bir arada takip edilmesi ihtiyacıyla ortaya çıkmıştır. 1950’li yıllarda bilgisayarların gelişimi ile radarlarda da sayısal işlemlerden istifade edilmeye başlanmıştır.
1960’larda yarı iletken teknolojisindeki gelişmeler dizi anten elemanlarının arkasında katı hal güç yükselteçlerinin kullanılmasına (AESA radarlar) olanak tanımıştır. Yarı iletken teknolojisindeki gelişmeler radarların yalnızca güç yükseltme işlevlerini etkilememiştir. Sayısal huzme oluşturma, yüksek hızlı ve kapasiteli sayısal işlevler; daha yetenekli, daha bütüncül birimlere sahip radarların geliştirilmesine olanak sağlamıştır. Sinyallerin sayısal olarak örneklenmesine olanak sağlayan ADC’ler (Analog to Digital Converter) her geçen gün daha yüksek frekanslarda kullanılabilmektedir. Artık faz dizili radarlar PESA (pasif faz dizili), AESA (aktif faz dizili) ve dijital faz dizili olarak gruplanmaktadır. Dijital radarlarda her bir anten elemanı arkasında (element level) ya da birkaç anten elemanı arkasında ortak (subarray level) sayısal örnekleme yapılmaktadır.
Günümüzde ASELSAN’da dünyadaki gelişmelere paralel şekilde gelişmiş sinyal ve veri işleme algoritmaları kullanılan pasif, aktif ve sayısal faz dizili radarlar geliştirilmekte ve üretilmektedir.
HAVA SAVUNMA SİSTEMİ RADARLARI
Barış ve savaş durumlarında ülkelerin savunmasında etkin olarak kullanılan hava savunma sistemlerinde radarların önemi ve bu radarlardan beklenen işlevler her geçen gün artmıştır. İkinci Dünya Savaşında havadan taarruzlara karşı erken ihbar fonksiyonuyla başlayan bu görevler; 1950’li yıllarda hava savunma sistemlerinde arama/tespit/teşhis/takip/ sınıflandırma, atış kontrol ve füze güdümü gibi kritik fonksiyonları kapsar hale gelmiştir.
KISA VE ORTA MENZİLLİ HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ
1950 ve 1960’lı yıllarda geliştirilen hava savunma sistemleri ile pek çok uçağın vurulması üzerine daha alçaktan uçan, daha hızlı uçaklar geliştirilmeye başlanmıştır. Bu da daha yakın ve alçakta etkinliğin yeterli olduğu ancak daha hızlı yer değiştirebilen hava savunma sistemlerinin geliştirilmesine neden olmuştur. Başlıca özellikleri yarı aktif ya da komutla füze güdümü yapmaları olan bu sistemler uzun yıllar boyunca pek çok bileşenin güncellenmesiyle, bazen de başka sistemlere evrilerek kullanılmaya devam etmişlerdir. Bu sistemlerin başlıca kısıtları aynı anda angaje olunan hedef sayısının azlığı ve çok sektörden gelecek saldırılara yanıt verememesidir. Bu nedenle birden çok atış kontrol radarı ve lançerden oluşan vurucu unsurların bir batarya dâhilinde kullanımı gerekmektedir. Bu sistemlerde yıllar içinde yapılan gelişmeler de aynı anda angaje olunabilir hedef sayısını artırma, radarların ya da füzelerin menzillerini artırma gibi iyileştirmeleri içermektedir.
UZUN MENZİLLİ HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ
1970’lerin sonundan itibaren stratejik bombardıman ve gözetleme uçaklarıyla seyir füzelerini önlemeye yönelik uzun menzilli hava savunma sistemleri kullanılmaya başlanmıştır. Bu sistemlerde merkezi güç yükselteçli pasif hüzme yönlendirmeli faz dizili radarlar kullanılmaktadır. Füzeler yarı aktif güdüme sahip olup aynı anda tek bir sektörden gelen hedeflere angaje olabilmektedir.
Bu sistemlerde 2020’li yıllarda aktif faz dizili anten yapısına geçilmesine ve yanca 360 derece alan kapsamasına yönelik geliştirmeler planlanmaktadır.
HAVA GÖZETLEME VE ERKEN İHBAR RADARLARI
Günümüzde NATO ülkelerinde çoğunlukla AESA hava gözetleme ve erken ihbar radarları kullanılmaktadır. Bunlar, uzun menzillerden uçak tespit edebilen, belirli seviyede balistik füze tespit yetenekleri olan radarlardır. ABD ve Avrupa’da mevcut radarların dijital radarlarla değiştirilmesi için programlar başlatılmıştır. 2020’li yıllarda yeni dijital radarların kullanıma alınması planlanmaktadır. Güncellemelerle balistik füzelere ve hipersonik hedeflere karşı etkinlik artışları hedeflenmektedir.
Rusya’da ise halen çoğunlukla pasif faz dizili radarlar kullanılmakla birlikte 2020’li yıllarda ülkedeki uzun menzilli erken ihbar radarlarının aktif faz dizili yapıdaki radarlarla değiştirilmesi planlanmaktadır.
Türkiye’de benzer şekilde mevcut erken ihbar radarlarının sayısal radarlarla değiştirilmesi amacıyla taşınabilir erken ihbar radarları (TEİRS) geliştirme projesi başlatılmıştır. Hava Kuvvetleri Radar ağında görev alarak savaş uçağı, helikopter, havadan karaya füzeler, insansız hava araçları ve balistik füzelere karşı etkili çok fonksiyonlu radar özelliğine sahip AESA mimarisindeki TEİRS sistemleri üretilmektedir. TEİRS’lerle oluşturulan hava sahasının dağ, tepe gibi yükseltilerle oluşacak boşluklarını doldurmak üzere tanımlanan alçak irtifa radarı geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Hava araçları ve balistik füzelere ilave olarak uydu takip gibi özelliklerin eklendiği Yüksek İrtifa Radarı ile ilgili kavramsal çalışmalar devam etmektedir.
HAVA SAVUNMA RADARLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR
Günümüzde radar teknolojilerindeki gelişmeler sonucunda üç boyutta hedef tespit ve takibi yapabilen, hava, kara ve deniz ortamlarında kısa menzilden uzun menzile, yüksek performanslı ve entegre edildikleri platform için etkin boyutta radarların geliştirilmesi mümkün hale gelmiştir.
Hava savunma radarlarının kabiliyet özellikleri, radarın operasyonel sahasının menzil, yanca ve irtifa kapsamasına, bu kapsamaya giren tehditler ile radarın bağlantılı olduğu silahların özelliklerine göre şekillenmektedir; radarlar, görevleri kapsamında kısa-orta-uzun menzil ve alçak-orta-yüksek irtifa kategorilerinde tehdit özelliklerine göre performansı optimize edilerek tasarlanmaktadır.
Savaş zamanında ilk saldırıya uğrayan unsurlar, hava savunma sistemlerinin radarları olduğu için radarların elektronik taarruzlara ve anti-radyasyon füze saldırılarına karşı sahip olması gereken etkin elektronik korunma tedbirleri, millî güvenlik açısından kritik önemi nedeniyle millî hâkimiyet gerektirmektedir.
HAVA SAVUNMA RADARLARINDA İHTİYAÇLARA GÖRE RADAR ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ
Hava savunma radarları; teknik özellikleri, üstlendikleri görevler, tehditler, radarın entegre edileceği platform ve radarla birlikte kullanılan silahların özelliklerine göre tanımlanmaktadır. Hava savunma sistemi dâhilinde radarlardan beklenen işlevler aşağıda sıralanmıştır:
- ASELSAN tarafından Kara Kuvvetleri Komutanlığı (K.K.K.’lığı) ihtiyacı için geliştirilip seri üretimi yapılan alçak irtifa hava savunma komuta kontrol sistemi Hava Erken İkaz Komuta Kontrol Sistemi (HERİKKS) bünyesinde kullanılan KALKAN Hava Savunma Radarı; bu sistemde üç boyutlu arama ve takip görevlerini üstlenirken, HİSAR-O+ Sisteminde füzenin ara safha güdümü için ihtiyaç duyulan verileri de üretmektedir.
HİSAR-O+ Sistemi
- ASELSAN tarafından K.K.K.’lığının alçak irtifa hava savunma top ve füze sistemleri ihtiyacı için geliştirip seri üretimi yapılan KORKUT ve Ateş İdare Cihazı sistemleri ile HİSAR-A+ Sisteminde kullanılan mobil arama radarı üç boyutlu tespit ve takip özelliğine ilave olarak füzenin ara safha güdümü için ihtiyaç duyulan verileri de üretmektedir. Atış kontrol radarı da silah sistemleri için ihtiyaç duyulan hassas takip işlevini yürütmektedir.
KORKUT Hava Savunma Silah Sistemi
- ASELSAN tarafından Hava Kuvvetleri Komutanlığının uzun menzilli bölge savunması amacıyla geliştirilen çok fonksiyonlu radar özelliğine sahip AESA mimarisindeki uzun menzilli arama radarı arama ve takip görevlerini üstlenirken, yine çok fonksiyonlu radar özelliğine sahip AESA mimarisindeki çok fonksiyonlu atış kontrol radarı hassas takiple füzenin ara safha güdümü için ihtiyaç duyulan verileri de üretmektedir.
Hava savunma radarları taktik ve stratejik görevlerine göre kısa/orta/uzun menzil ve alçak/ orta/yüksek irtifa sınıfları şeklinde tiplere sahiptir. Bu sınıflar arasında temel fonksiyonlar benzerlik gösterirken, performans özellikleri önemli ölçüde değişebilmektedir. Mesela kısa menzilli radarlarda değeri yüksek olan A parametresi uzun menzilli radarlarda düşük oluyorken; B parametresinde durum tam tersi olabilmektedir.
Hava savunma radarlarının bazı özellikleri aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Bu özellikler radarların tasarımına farklı şekillerde yansımaktadır. Örneğin arama radarları döner veya sabit antenli yapılara sahip olabilmektedir. Döner antenli yapılar 360 derece yanca kapsaması esas olan geniş alan kapsaması görevlerinde tercih edilirken sabit antenli yapılar ise özellikle füze ve mühimmat gibi çok yüksek hızdaki tehditlerin söz konusu olduğu görevlerde daha çok kullanılmaktadır. Döner antenli arama radarlarında yükselişte elektronik tarama mevcutken, sabit antenli yapılarda ilave olarak yancada da elektronik tarama özelliği sağlanmaktadır.
Çok fonksiyonlu radarlar, AESA anten mimarileri sayesinde yükseliş ekseninin yanı sıra yanca ekseninde de elektronik tarama yapabilmektedir. Bu özellikleriyle 360 derece yanca kapsaması için dönerek çalışmanın yanı sıra anten durarak da yükseliş ve yanca taramalarını eş zamanlı yapabilmektedir. Bu tip radarlar uygulamaya göre döner anten yapısı olmadan sabit çok yüzlü yapıda da olabilmektedir. İki eksende elektronik tarama sayesinde çok yüksek hızlı füzelerin tespitinin yapılması ve tehdide yönlendirilen kendi füzemizin güdümü gibi döner antenli tek eksende taramaları, radarlarla sağlanamayacak işlevleri sağlayabilmektedir.
Radarın görev-bant-platform-boyut ilişkileri doğrultusunda yerine göre merkezi güç yükselteç ve pasif anten veya aktif gönderme/alma modüllü anten yapıları oluşturulmaktadır. Aktif gönderme/ alma modüllü yapıların en önemli avantajı, modül arızaları sonucunda performansta kademeli düşüşün mümkün olmasıdır.
Radarların tasarımında kullanılan darbe sıkıştırma tekniği ile yayın gücünü düşürmek amacıyla sadece darbe genişliğini artırmanın yeterli olmadığı durumlarda darbe genişliğinin artışıyla kaybedilen menzil çözünürlüğünün korunması sağlanmaktadır. Darbe içine yerleştirilen darbecik dizisi bir sayısal kod dizisi olarak kullanıldığından bu kod dizisinin bir şifre gibi değişkenliği ve genel yayın gücünün düşüklüğü, radarın algılanmasını ve teşhisini önemli ölçüde güçlendirebilmektedir.
Önemli bir tasarım tekniği olan sayısal hüzme oluşturma (digital beamforming) sayesinde faz dizili anten yapısına sahip radarlarda çoklu hüzme sentezlenerek geniş bir kapsama bölgesi, yüksek bir tarama hızı ile taranırken yüksek yükseliş çözünürlüğü sağlanabilmektedir.
ASELSAN HAVA SAVUNMA RADARLARI
Ülkemizde 1990’lı yıllardan bu yana yürütülen millî projeler ile önemli radar sistemleri özgün olarak geliştirilerek Türk Silahlı Kuvvetlerimize kazandırılmaktadır.
Ocak 1991 tarihli Savunma Sanayii İcra Komitesi kararı ile ASELSAN, Türkiye’nin radar merkezi olarak görevlendirilmesini takiben radar faaliyet alanında ihtiyaç duyulan altyapı, teknoloji ve bilgi birikiminin ülkemize kazandırılması için çalışmalarını başlatarak üniversitelerimiz ve yurt içi çözüm ortakları ile iş birliğini sürdürdü. 2000 yılında ilk millî radar ARS2000 Kara Gözetleme Radarının ardından 2008 yılında gelişmiş teknolojilere sahip üç boyutlu hava savunma radarı özelliğindeki KALKAN Radarını geliştirerek hava savunma radarı sahasında daha yüksek menzil ve kabiliyetlerdeki radarların ölçekli örneği olan bir kabiliyetin kazanılmasını sağladı.
Türkiye’de radar alanındaki önemli başka bir gelişme ÇAFRAD sisteminin geliştirilmesi ve atışlı testlerle doğrulanmasıdır. ÇAFRAD sistemi L, S ve X bandında aktif faz dizili antenlerden oluşmaktadır. X bant tam sayısal aktif faz dizili anten sistemi tamamen yerli ve milli imkanlarla ortaya çıkarılmış ve ESSM füzesi ile test atışı başarıyla yapılmıştır. Bu proje ile kazanılan teknolojiler hali hazırda geliştirilen aktif faz dizili radarlarda kullanılmaktadır.
ASELSAN, son yıllarda başlattığı projeler kapsamında geliştirilen yeni sistemler ile kara ve deniz hava savunma radarları ürün grubunda geniş bir ürün yelpazesine ulaşmıştır. Aşağıda tanıtılan bu sistemler, üç boyutlu hedef tespit ve takip özelliğine sahip olup taktik hava savunmasından uzun menzilli erken ihbar ve güdümlü füze atış kontrolüne sahip çok fonksiyonlu radarlara kadar uzanmaktadır:
ASELSAN Hava Savunma Radarlarında aşağıdaki temel özellikler ortaktır:
KALKAN HAVA SAVUNMA RADARI
KALKAN Hava Savunma Radarı, alçak ve orta irtifa hava savunması için, hava hedeflerinin üç boyutta otomatik tespit ve takibini yapmak üzere, TSK ihtiyaçları doğrultusunda ASELSAN tarafından özgün olarak geliştirilen faz dizili ilk millî radardır. X-Bant frekans aralığında çalışan ve en az 100 km menzile kadar hedef tespit ve takip edebilen KALKAN, savaş uçakları, helikopterler, havada asılı helikopterler, insansız hava araçları ve seyir füzelerinin tespit ve takibini yapabilmektedir.
Bu doğrultuda, ASELSAN tarafından K.K.K.’lığının Hava Savunma Erken İkaz Komuta Kontrol Sisteminin (HERİKKS) yanı sıra orta irtifa hava savunma füze sisteminin (OİHSFS) de Ana Arama Radarı olarak kullanılmaktadır.
KALKAN, ilk olarak 2008 yılında envantere girmiş olup Millî Savunma Bakanlığı (MSB) ile yapılan seri üretim sözleşmesi doğrultusunda teslimatları sürmektedir. KALKAN, yurt dışı ihalelerde de büyük ilgi görmektedir.
Hava Savunma Silah Sistemi Mobil Arama Radarı: ASELSAN Mobil Arama Radarı, mobil hava savunma silah sistemleri için tasarlanan sayısal hüzme oluşturma ve gönderme/ alma modülleri gibi modern radar teknolojilerine sahip bir radardır. Mobil arama radarı, mobil hava savunma silah sistemlerinin gerektirdiği yakın muharebe özelliklerine yönelik olarak alçak irtifa hava hedeflerinin hızlı ve doğru tespiti ile takibini sağlamaktadır.
X-Bantta çalışan ve en az 70 km menzile kadar hedef tespit ve takip edebilen mobil arama radarı, ASELSAN tarafından K.K.K.’lığı ihtiyacı için geliştirilen kundağı motorlu namlulu hava savunma silah sistemi (KMNAİHSSS), ateş idare cihazı (AİC) ve kundağı motorlu alçak irtifa hava savunma füze sisteminin (AİHSFS) ana arama radarı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca dünyada üç boyutlu arama radarlarının yaygın kullanımı dikkate alınarak kritik tesislerin hava saldırıları ve insansız hava araçları tehditlerine karşı savaşın yanı sıra barış zamanı da korunması, uzun menzilli radarların kapsama boşluklarının doldurulması, askeri helikopter üslerinde hava trafik kontrolü gibi değişik görevlerde kullanılmak üzere genel amaçlı bir zırhlı araç bünyesinde telsiz, konum bulma, jeneratör gibi destek sistemlerin yer aldığı bir taktik üç boyutlu radar sistemi çözümü de geliştirilmiştir. Bu radarın, dünyada üç boyutlu özellikte rakip ve emsal azlığı nedeniyle yurt dışı satış potansiyelinin yüksek olacağı değerlendirilmektedir.
Hava Savunma Silah Sistemi Atış Kontrol Radarı: ASELSAN Atış Kontrol Radarı, kara ve deniz hava savunma silah sistemi uygulamaları için yüksek hassasiyette hedef tespit ve takip ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan hareket halinde çalışma özelliğine sahip modern üç boyutlu takip radarıdır. Atış kontrol radarı; yüksek doğruluk, otomatik sınıflandırma ve ayırt etme yetenekleri sayesinde yüksek performanslı atış yönlendirme özelliğine sahiptir.
En az 30 km etkinlik menziline sahip olan atış kontrol radarı, ASELSAN tarafından K.K.K.’lığı ihtiyacı için geliştirilen kundağı motorlu namlulu hava savunma silah sistemi (KMNAİHSSS) ve ateş idare cihazı (AİC) sisteminin takip radarı olarak kullanılmaktadır. Radarın, emsal azlığı nedeniyle yurt dışı satış potansiyelinin yüksek olacağı değerlendirilmektedir.
Uzun Menzilli Erken İhbar Hava Savunma Radarı: Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından yürütülen aktif faz dizili radar programları kapsamında başlatılan konsept tasarım çalışmalarıyla TSK’nın kara ve deniz platformlarında ihtiyaç duyduğu uzun menzilli yeni nesil radar sistemlerinin yurt içi imkânlar kullanılarak geliştirilecek özgün sistem çözümleri ile karşılanması hedeflenmiştir.
Bu kapsamda kara platformu döner antenli mobil ve sabit radar uygulamaları ile deniz platformları döner ve sabit çok yüzlü anten yapılarına sahip sistem mimarileri oluşturulmuştur.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı için SSB ile ASELSAN arasından imzalanan sözleşme doğrultusunda taşınabilir erken ihbar radar sistemi (TEİRS) adıyla yüksek mobil sistem yapısına sahip uzun menzilli erken ihbar sistemi geliştirilmektedir.
TEİRS, uzun menzilli erken ihbar amaçlı geliştirilen, AESA ve sayısal hüzme oluşturma altyapısında anten mimarisine sahip, yeni nesil S-Bant bir radardır. TEİRS hava soluyan hava hedeflerinin yanı sıra balistik füzelerin ve görünmezlik teknolojisine sahip/ düşük RKA’lı hedeflerin uzun menzilden tespit ve takip kabiliyetine de sahiptir. TEİRS, AESA ve sayısal huzme oluşturma mimarisi sayesinde aynı anda birden fazla hüzme oluşturma yeteneğine sahiptir. TEİRS’in, tespit ve takip performansını artırmak amacı ile meteorolojik verileri kullanabilme özelliği bulunmaktadır.
TEİRS’i oluşturan radar, haberleşme/komuta kontrol ve güç alt sistemleri taktik araçlar üzerinde taşınmaktadır. Bu nedenle yüksek hareket kabiliyetine sahip olan TEİRS’in, kurulum ve toplanması için herhangi bir sökme takma işlemine ihtiyaç duyulmamaktadır. TEİRS mevcut radar ağlarına bağlanarak AWCIES formatındaki mesajlarla, 3B hava resmini diğer sistemlerle ve kontrol ihbar merkezleri ile telsiz veya radyolinkler üzerinden paylaşabilmektedir.
TEİRS, özellikle balistik füze savunması için kritik olan, diğer TEİRS’lerle veri füzyonu yapma ve hedef devretmek üzere iz bilgilerini aktarma özelliklerine sahiptir. Radarın operasyonel modlarını desteklemek amacıyla uzun menzilli Mod 5 IFF sorgulayıcı, yüksek kazançlı bir IFF anteniyle entegre edilmiştir.
TEİRS’in sahip olduğu AESA mimarisi ve moduler tasarım yaklaşımı, düşük maliyetli bakım ve yüksek kullanıma hazır olma oranı kavramlarını desteklemektedir. TEİRS, geniş frekans bandında frekansta ve zamanda hareketlilik, yan hüzme karartma, düşük yan hüzme seviyelerine sahip olma gibi elektronik korunma özelliklerine sahiptir.
SİPER Sistemi Arama ve Atış Kontrol Radarları: Hava Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı için SSB ile ASELSAN arasından imzalanan sözleşme doğrultusunda yüksek mobil sistem yapısına sahip uzun menzilli arama radarı (UMAR) ve çok fonksiyonlu atış kontrol radarı (ÇFAKR) geliştirilmektedir.
Hem UMAR hem ÇFAKR AESA ve sayısal hüzme oluşturma altyapısında anten mimarisine sahip, yeni nesil radarlardır. Radarların, tespit ve takip performansını artırmak amacı ile meteorolojik verileri kullanabilme özelliği bulunmakta olup sahip oldukları AESA mimarisi ve modüler tasarım yaklaşımı, düşük maliyetli bakım ve yüksek kullanıma hazır olma oranı kavramlarını desteklemektedir.
UMAR, TEİRS radarından türetilmiştir. ÇFAKR ise SİPER Sistemi kapsamında tasarlanmıştır. ÇFAKR anteni dönerek 360 derece yanca kapsaması ile veya anteni durarak sektörel modda kullanılabilmektedir. Atış kontrol radarı olarak, sistemin füzelerini uzun menzil angajmanlarda hedefe yönlendirecek hassasiyette çoklu hedef takibi yapabilmektedir. Aynı zamanda çok fonksiyonlu yapısı sayesinde ihtiyaç halinde bölgesel/sektörel olarak arama fonksiyonunu da yerine getirebilmektedir. Bünyesinde AESA radarın yanı sıra Mod 5 IFF ve füze veri bağı iletişimini sağlayan alt sistemleri de barındırmaktadır. 6x6 taktik araç üzerine kurgulanan ÇFAKR arazide kolaylıkla yol alabilirken; kompakt tasarımı ile birçok taşıyıcı platforma bütün halinde yüklenerek uzun mesafelere kolaylıkla nakledilebilmektedir.
Türkiye’de son yıllarda geliştirilen hava savunma sistemleri ve kara/deniz/hava platformları ihtiyaçları doğrultusunda çeşitlenen özgün radarlarımız ile kazanılan birikim sayesinde, Türkiye’nin ve kardeş ülkelerinin ihtiyaç duyabileceği uzun menzilli füze savunma sistemlerinin arama ve silah kontrol radarlarının yurt içinde geliştirilerek üretilebilmesine yönelik çalışmalara devam edilmektedir.
Türkiye’de radar geliştirme faaliyetlerinde yirmi yıl gibi kısa bir sürede yapılan çok büyük teknolojik atılımla yüz yıldır radar geliştirme faaliyetleri yürüten ülkelerde yapılan en güncel ürünlerle kıyaslanabilir radarlar geliştirilebilmektedir. Radarlarda kullanılan kritik malzemeler zaman içinde yerlileştirilmekte olup radarların üretim kapasitesini artıracak yatırımlar yapılmaktadır.
Türkiye’de radar geliştirme faaliyetlerinde yirmi yılda çok büyük bir teknolojik atılım yapılmıştır. Bugün yüz yıldır radar geliştirme faaliyetleri yürüten ülkelerde yapılan en güncel ürünlerle kıyaslanabilir radarlar ülkemizde geliştirilebilmektedir. Radarlarda kullanılan kritik malzemeler zaman içinde yerlileştirilmekte olup radarların üretim kapasitesini artıracak yatırımlar yapılmaktadır.
RADAR TARİHÇESİNE HIZLI BİR BAKIŞ
Her ne kadar metallerin radyo dalgalarını yansıtmasıyla ilgili çalışmalar 1800’lerin sonlarına (Hertz-1887, Huelsmeyer-1904) dayansa da radarın tarihi çoğunlukla 1930’lu yıllarda İngiltere’de magnetronun icadıyla başlatılmıştır. Radarın İkinci Dünya Savaşının gidişatını değiştirdiği de pek çok kaynakta anlatılmıştır. Önceki dönemlerde savaş uçaklarının yerleri akustik yöntemlerle tespit edilmeye çalışılıyordu. Bu yıllarda İngiltere, ABD, Japonya, Almanya, SSCB, Hollanda, Fransa ve İtalya’da radar çalışmaları yürütülmüştür. Bu radarlarda güç yükselteç olarak vakum tüpleri kullanılmış; magnetronları klystronlar izlemiştir. 1950’li yıllarda radarlarda yeni teknolojiler ve teknikler kullanılmaya başlanmıştır; gürültü içindeki işaretlerin tespit edilmesini sağlayan “matched filter” teorisi, menzil, hız ve çözünürlük arasında getiri götürü hesabı yapılmasına olanak sağlayan Woodward belirsizlik diyagramı, Doppler frekans kayması gibi...
İlk büyük elektronik hüzme yönlendirmeli radarlar 1960’larda kullanıma alınmıştır. Bu yıllarda ufuk arkası radarları, balistik füze ve uydu tespit radarları da geliştirilmiştir. Dizi antenlerin geçmişi de 1900’lü yılların başına kadar gitmektedir. Dizi antenler yayın huzmesini daraltmaya yaramakta ve kazanç sağlamaktadır. Faz dizili ilk radarlarda hüzme sabit bir yere bakmakta olup hüzme yönlendirme 1940’lı yıllarda faz kaydırmada mekanik bileşenlerin kullanımıyla başlamıştır. Dizi antenli radarlar İkinci Dünya Savaşında da kullanılmıştır. Faz dizili radarlarda elektronik hüzme yönlendirme gereksinimi balistik füze savunmasında atmosfere giren (re-entry) nesnelerin tespiti için geniş hacimlerin taranması ve pek çok nesnenin bir arada takip edilmesi ihtiyacıyla ortaya çıkmıştır. 1950’li yıllarda bilgisayarların gelişimi ile radarlarda da sayısal işlemlerden istifade edilmeye başlanmıştır.
1960’larda yarı iletken teknolojisindeki gelişmeler dizi anten elemanlarının arkasında katı hal güç yükselteçlerinin kullanılmasına (AESA radarlar) olanak tanımıştır. Yarı iletken teknolojisindeki gelişmeler radarların yalnızca güç yükseltme işlevlerini etkilememiştir. Sayısal huzme oluşturma, yüksek hızlı ve kapasiteli sayısal işlevler; daha yetenekli, daha bütüncül birimlere sahip radarların geliştirilmesine olanak sağlamıştır. Sinyallerin sayısal olarak örneklenmesine olanak sağlayan ADC’ler (Analog to Digital Converter) her geçen gün daha yüksek frekanslarda kullanılabilmektedir. Artık faz dizili radarlar PESA (pasif faz dizili), AESA (aktif faz dizili) ve dijital faz dizili olarak gruplanmaktadır. Dijital radarlarda her bir anten elemanı arkasında (element level) ya da birkaç anten elemanı arkasında ortak (subarray level) sayısal örnekleme yapılmaktadır.
Günümüzde ASELSAN’da dünyadaki gelişmelere paralel şekilde gelişmiş sinyal ve veri işleme algoritmaları kullanılan pasif, aktif ve sayısal faz dizili radarlar geliştirilmekte ve üretilmektedir.
HAVA SAVUNMA SİSTEMİ RADARLARI
Barış ve savaş durumlarında ülkelerin savunmasında etkin olarak kullanılan hava savunma sistemlerinde radarların önemi ve bu radarlardan beklenen işlevler her geçen gün artmıştır. İkinci Dünya Savaşında havadan taarruzlara karşı erken ihbar fonksiyonuyla başlayan bu görevler; 1950’li yıllarda hava savunma sistemlerinde arama/tespit/teşhis/takip/ sınıflandırma, atış kontrol ve füze güdümü gibi kritik fonksiyonları kapsar hale gelmiştir.
KISA VE ORTA MENZİLLİ HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ
1950 ve 1960’lı yıllarda geliştirilen hava savunma sistemleri ile pek çok uçağın vurulması üzerine daha alçaktan uçan, daha hızlı uçaklar geliştirilmeye başlanmıştır. Bu da daha yakın ve alçakta etkinliğin yeterli olduğu ancak daha hızlı yer değiştirebilen hava savunma sistemlerinin geliştirilmesine neden olmuştur. Başlıca özellikleri yarı aktif ya da komutla füze güdümü yapmaları olan bu sistemler uzun yıllar boyunca pek çok bileşenin güncellenmesiyle, bazen de başka sistemlere evrilerek kullanılmaya devam etmişlerdir. Bu sistemlerin başlıca kısıtları aynı anda angaje olunan hedef sayısının azlığı ve çok sektörden gelecek saldırılara yanıt verememesidir. Bu nedenle birden çok atış kontrol radarı ve lançerden oluşan vurucu unsurların bir batarya dâhilinde kullanımı gerekmektedir. Bu sistemlerde yıllar içinde yapılan gelişmeler de aynı anda angaje olunabilir hedef sayısını artırma, radarların ya da füzelerin menzillerini artırma gibi iyileştirmeleri içermektedir.
UZUN MENZİLLİ HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ
1970’lerin sonundan itibaren stratejik bombardıman ve gözetleme uçaklarıyla seyir füzelerini önlemeye yönelik uzun menzilli hava savunma sistemleri kullanılmaya başlanmıştır. Bu sistemlerde merkezi güç yükselteçli pasif hüzme yönlendirmeli faz dizili radarlar kullanılmaktadır. Füzeler yarı aktif güdüme sahip olup aynı anda tek bir sektörden gelen hedeflere angaje olabilmektedir.
Bu sistemlerde 2020’li yıllarda aktif faz dizili anten yapısına geçilmesine ve yanca 360 derece alan kapsamasına yönelik geliştirmeler planlanmaktadır.
HAVA GÖZETLEME VE ERKEN İHBAR RADARLARI
Günümüzde NATO ülkelerinde çoğunlukla AESA hava gözetleme ve erken ihbar radarları kullanılmaktadır. Bunlar, uzun menzillerden uçak tespit edebilen, belirli seviyede balistik füze tespit yetenekleri olan radarlardır. ABD ve Avrupa’da mevcut radarların dijital radarlarla değiştirilmesi için programlar başlatılmıştır. 2020’li yıllarda yeni dijital radarların kullanıma alınması planlanmaktadır. Güncellemelerle balistik füzelere ve hipersonik hedeflere karşı etkinlik artışları hedeflenmektedir.
Rusya’da ise halen çoğunlukla pasif faz dizili radarlar kullanılmakla birlikte 2020’li yıllarda ülkedeki uzun menzilli erken ihbar radarlarının aktif faz dizili yapıdaki radarlarla değiştirilmesi planlanmaktadır.
Türkiye’de benzer şekilde mevcut erken ihbar radarlarının sayısal radarlarla değiştirilmesi amacıyla taşınabilir erken ihbar radarları (TEİRS) geliştirme projesi başlatılmıştır. Hava Kuvvetleri Radar ağında görev alarak savaş uçağı, helikopter, havadan karaya füzeler, insansız hava araçları ve balistik füzelere karşı etkili çok fonksiyonlu radar özelliğine sahip AESA mimarisindeki TEİRS sistemleri üretilmektedir. TEİRS’lerle oluşturulan hava sahasının dağ, tepe gibi yükseltilerle oluşacak boşluklarını doldurmak üzere tanımlanan alçak irtifa radarı geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Hava araçları ve balistik füzelere ilave olarak uydu takip gibi özelliklerin eklendiği Yüksek İrtifa Radarı ile ilgili kavramsal çalışmalar devam etmektedir.
HAVA SAVUNMA RADARLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR
Günümüzde radar teknolojilerindeki gelişmeler sonucunda üç boyutta hedef tespit ve takibi yapabilen, hava, kara ve deniz ortamlarında kısa menzilden uzun menzile, yüksek performanslı ve entegre edildikleri platform için etkin boyutta radarların geliştirilmesi mümkün hale gelmiştir.
Hava savunma radarlarının kabiliyet özellikleri, radarın operasyonel sahasının menzil, yanca ve irtifa kapsamasına, bu kapsamaya giren tehditler ile radarın bağlantılı olduğu silahların özelliklerine göre şekillenmektedir; radarlar, görevleri kapsamında kısa-orta-uzun menzil ve alçak-orta-yüksek irtifa kategorilerinde tehdit özelliklerine göre performansı optimize edilerek tasarlanmaktadır.
Savaş zamanında ilk saldırıya uğrayan unsurlar, hava savunma sistemlerinin radarları olduğu için radarların elektronik taarruzlara ve anti-radyasyon füze saldırılarına karşı sahip olması gereken etkin elektronik korunma tedbirleri, millî güvenlik açısından kritik önemi nedeniyle millî hâkimiyet gerektirmektedir.
HAVA SAVUNMA RADARLARINDA İHTİYAÇLARA GÖRE RADAR ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ
Hava savunma radarları; teknik özellikleri, üstlendikleri görevler, tehditler, radarın entegre edileceği platform ve radarla birlikte kullanılan silahların özelliklerine göre tanımlanmaktadır. Hava savunma sistemi dâhilinde radarlardan beklenen işlevler aşağıda sıralanmıştır:
- Arama
- Takip
- Hassas takip
- Füze güdümü
- Aydınlatma
- ASELSAN tarafından Kara Kuvvetleri Komutanlığı (K.K.K.’lığı) ihtiyacı için geliştirilip seri üretimi yapılan alçak irtifa hava savunma komuta kontrol sistemi Hava Erken İkaz Komuta Kontrol Sistemi (HERİKKS) bünyesinde kullanılan KALKAN Hava Savunma Radarı; bu sistemde üç boyutlu arama ve takip görevlerini üstlenirken, HİSAR-O+ Sisteminde füzenin ara safha güdümü için ihtiyaç duyulan verileri de üretmektedir.
HİSAR-O+ Sistemi
- ASELSAN tarafından K.K.K.’lığının alçak irtifa hava savunma top ve füze sistemleri ihtiyacı için geliştirip seri üretimi yapılan KORKUT ve Ateş İdare Cihazı sistemleri ile HİSAR-A+ Sisteminde kullanılan mobil arama radarı üç boyutlu tespit ve takip özelliğine ilave olarak füzenin ara safha güdümü için ihtiyaç duyulan verileri de üretmektedir. Atış kontrol radarı da silah sistemleri için ihtiyaç duyulan hassas takip işlevini yürütmektedir.
KORKUT Hava Savunma Silah Sistemi
- ASELSAN tarafından Hava Kuvvetleri Komutanlığının uzun menzilli bölge savunması amacıyla geliştirilen çok fonksiyonlu radar özelliğine sahip AESA mimarisindeki uzun menzilli arama radarı arama ve takip görevlerini üstlenirken, yine çok fonksiyonlu radar özelliğine sahip AESA mimarisindeki çok fonksiyonlu atış kontrol radarı hassas takiple füzenin ara safha güdümü için ihtiyaç duyulan verileri de üretmektedir.
Hava savunma radarları taktik ve stratejik görevlerine göre kısa/orta/uzun menzil ve alçak/ orta/yüksek irtifa sınıfları şeklinde tiplere sahiptir. Bu sınıflar arasında temel fonksiyonlar benzerlik gösterirken, performans özellikleri önemli ölçüde değişebilmektedir. Mesela kısa menzilli radarlarda değeri yüksek olan A parametresi uzun menzilli radarlarda düşük oluyorken; B parametresinde durum tam tersi olabilmektedir.
Hava savunma radarlarının bazı özellikleri aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
- Arama radarlarında ana fonksiyonların başında hacim arama fonksiyonu gelmektedir. Belirli bir menzil ve irtifa bölgesinde gerçekleştirilen hacim arama sırasında tespit edilen hedef takibe alınırken otomatik hedef sınıflandırma ve entegre IFF ile hedef teşhisi gerçekleştirilmektedir. Uzun menzilli arama radarlarına balistik füze tespit ve takip özelliği de kazandırılmaktadır.
- Arama radarlarının etkinlik bölgelerindeki hava resmini sürekli oluşturmaları gerektiğinden, bu radarlar çoklu hedef takibi özelliğine sahiptir.
- Kısa ve orta menzilli arama radarlarında, tehditler yüksek manevralı hareketle yakından taarruz ettiğinden uzun menzilli radarlara göre daha yüksek hedef takip performansı; bunun için daha yüksek anten dönüş hızı ve hedef konum doğruluğu sağlamaları gerekmektedir.
- Radarların gözetleme menzili ile takip edilebilen hedef manevrası arasında ters bağlantı bulunmaktadır. Yüksek manevralı hedefin takibi için yüksek anten dönüş hızına, daha uzun menzilde gözetleme için daha düşük anten dönüş hızına ihtiyaç olmaktadır. Bu doğal ilişki sebebiyle orta-uzun menzilli radarlarda farklı anten dönüş hızlarına ve menzil değerlerine sahip menzil modları bulunmaktadır.
- Kısa menzilli arama radarlarının yakın bölgede etkinlik sağlayabilmesi için açısal yükseliş kapsaması uzun menzilli radarlara göre daha geniş olmaktadır.
- Kısa ve orta menzilli arama radarlarının oluşturduğu hedef konum doğruluğu, genellikle aktif radar arayıcı veya IR başlıklı füzelerin güdümü için yeterli olduğundan çoklu hedef takibi sırasında çoklu füze angajmanı yapmak mümkün olabilmektedir.
- Atış kontrol radarları, silahların gerektirdiği yüksek hedef doğruluğuna sahip oldukları için arama radarlarının tespit ettiği tehditlere yönlendirilerek silahın hedefe kilitlenmesini sağlamakta; bazı uygulamalarda da füzelerin güdümü için gerekli güdüm/aydınlatma özelliğini bünyesinde bulundurabilmektedir.
- Çok fonksiyonlu radarlar, arama ve atış kontrol radarlarındaki tüm kritik fonksiyonları gerçek zamanlı şekilde bir arada ve daha yüksek performansla gerçekleştirerek bağlı bulunduğu hava savunma sisteminin çoklu angajman yapabilmesini sağlamaktadır.
Bu özellikler radarların tasarımına farklı şekillerde yansımaktadır. Örneğin arama radarları döner veya sabit antenli yapılara sahip olabilmektedir. Döner antenli yapılar 360 derece yanca kapsaması esas olan geniş alan kapsaması görevlerinde tercih edilirken sabit antenli yapılar ise özellikle füze ve mühimmat gibi çok yüksek hızdaki tehditlerin söz konusu olduğu görevlerde daha çok kullanılmaktadır. Döner antenli arama radarlarında yükselişte elektronik tarama mevcutken, sabit antenli yapılarda ilave olarak yancada da elektronik tarama özelliği sağlanmaktadır.
Çok fonksiyonlu radarlar, AESA anten mimarileri sayesinde yükseliş ekseninin yanı sıra yanca ekseninde de elektronik tarama yapabilmektedir. Bu özellikleriyle 360 derece yanca kapsaması için dönerek çalışmanın yanı sıra anten durarak da yükseliş ve yanca taramalarını eş zamanlı yapabilmektedir. Bu tip radarlar uygulamaya göre döner anten yapısı olmadan sabit çok yüzlü yapıda da olabilmektedir. İki eksende elektronik tarama sayesinde çok yüksek hızlı füzelerin tespitinin yapılması ve tehdide yönlendirilen kendi füzemizin güdümü gibi döner antenli tek eksende taramaları, radarlarla sağlanamayacak işlevleri sağlayabilmektedir.
Radarın görev-bant-platform-boyut ilişkileri doğrultusunda yerine göre merkezi güç yükselteç ve pasif anten veya aktif gönderme/alma modüllü anten yapıları oluşturulmaktadır. Aktif gönderme/ alma modüllü yapıların en önemli avantajı, modül arızaları sonucunda performansta kademeli düşüşün mümkün olmasıdır.
Radarların tasarımında kullanılan darbe sıkıştırma tekniği ile yayın gücünü düşürmek amacıyla sadece darbe genişliğini artırmanın yeterli olmadığı durumlarda darbe genişliğinin artışıyla kaybedilen menzil çözünürlüğünün korunması sağlanmaktadır. Darbe içine yerleştirilen darbecik dizisi bir sayısal kod dizisi olarak kullanıldığından bu kod dizisinin bir şifre gibi değişkenliği ve genel yayın gücünün düşüklüğü, radarın algılanmasını ve teşhisini önemli ölçüde güçlendirebilmektedir.
Önemli bir tasarım tekniği olan sayısal hüzme oluşturma (digital beamforming) sayesinde faz dizili anten yapısına sahip radarlarda çoklu hüzme sentezlenerek geniş bir kapsama bölgesi, yüksek bir tarama hızı ile taranırken yüksek yükseliş çözünürlüğü sağlanabilmektedir.
ASELSAN HAVA SAVUNMA RADARLARI
Ülkemizde 1990’lı yıllardan bu yana yürütülen millî projeler ile önemli radar sistemleri özgün olarak geliştirilerek Türk Silahlı Kuvvetlerimize kazandırılmaktadır.
Ocak 1991 tarihli Savunma Sanayii İcra Komitesi kararı ile ASELSAN, Türkiye’nin radar merkezi olarak görevlendirilmesini takiben radar faaliyet alanında ihtiyaç duyulan altyapı, teknoloji ve bilgi birikiminin ülkemize kazandırılması için çalışmalarını başlatarak üniversitelerimiz ve yurt içi çözüm ortakları ile iş birliğini sürdürdü. 2000 yılında ilk millî radar ARS2000 Kara Gözetleme Radarının ardından 2008 yılında gelişmiş teknolojilere sahip üç boyutlu hava savunma radarı özelliğindeki KALKAN Radarını geliştirerek hava savunma radarı sahasında daha yüksek menzil ve kabiliyetlerdeki radarların ölçekli örneği olan bir kabiliyetin kazanılmasını sağladı.
Türkiye’de radar alanındaki önemli başka bir gelişme ÇAFRAD sisteminin geliştirilmesi ve atışlı testlerle doğrulanmasıdır. ÇAFRAD sistemi L, S ve X bandında aktif faz dizili antenlerden oluşmaktadır. X bant tam sayısal aktif faz dizili anten sistemi tamamen yerli ve milli imkanlarla ortaya çıkarılmış ve ESSM füzesi ile test atışı başarıyla yapılmıştır. Bu proje ile kazanılan teknolojiler hali hazırda geliştirilen aktif faz dizili radarlarda kullanılmaktadır.
ASELSAN, son yıllarda başlattığı projeler kapsamında geliştirilen yeni sistemler ile kara ve deniz hava savunma radarları ürün grubunda geniş bir ürün yelpazesine ulaşmıştır. Aşağıda tanıtılan bu sistemler, üç boyutlu hedef tespit ve takip özelliğine sahip olup taktik hava savunmasından uzun menzilli erken ihbar ve güdümlü füze atış kontrolüne sahip çok fonksiyonlu radarlara kadar uzanmaktadır:
- KALKAN-Hava Savunma Erken İkaz Radarı
- Alçak İrtifa Hava Savunma Silah Sistemi Mobil Arama Radarı
- Alçak İrtifa Hava Savunma Silah Sistemi Atış Kontrol Radarı
- Uzun Menzilli Erken İhbar Hava Savunma Radarları
- SİPER Sistemi Uzun Menzilli Arama Radarı ve Çok Fonksiyonlu Atış Kontrol Radarı
ASELSAN Hava Savunma Radarlarında aşağıdaki temel özellikler ortaktır:
- Üç boyutlu yüksek doğruluklu hedef takibi
- Otomatik hedef sınıflandırma
- Entegre IFF ile dost/bilinmeyen kuvvet teşhisi
- Gelişmiş elektronik korunma özellikleri
- Karıştırıcı tespiti ve karıştırıcı yönü belirleme
KALKAN HAVA SAVUNMA RADARI
KALKAN Hava Savunma Radarı, alçak ve orta irtifa hava savunması için, hava hedeflerinin üç boyutta otomatik tespit ve takibini yapmak üzere, TSK ihtiyaçları doğrultusunda ASELSAN tarafından özgün olarak geliştirilen faz dizili ilk millî radardır. X-Bant frekans aralığında çalışan ve en az 100 km menzile kadar hedef tespit ve takip edebilen KALKAN, savaş uçakları, helikopterler, havada asılı helikopterler, insansız hava araçları ve seyir füzelerinin tespit ve takibini yapabilmektedir.
Bu doğrultuda, ASELSAN tarafından K.K.K.’lığının Hava Savunma Erken İkaz Komuta Kontrol Sisteminin (HERİKKS) yanı sıra orta irtifa hava savunma füze sisteminin (OİHSFS) de Ana Arama Radarı olarak kullanılmaktadır.
KALKAN, ilk olarak 2008 yılında envantere girmiş olup Millî Savunma Bakanlığı (MSB) ile yapılan seri üretim sözleşmesi doğrultusunda teslimatları sürmektedir. KALKAN, yurt dışı ihalelerde de büyük ilgi görmektedir.
Hava Savunma Silah Sistemi Mobil Arama Radarı: ASELSAN Mobil Arama Radarı, mobil hava savunma silah sistemleri için tasarlanan sayısal hüzme oluşturma ve gönderme/ alma modülleri gibi modern radar teknolojilerine sahip bir radardır. Mobil arama radarı, mobil hava savunma silah sistemlerinin gerektirdiği yakın muharebe özelliklerine yönelik olarak alçak irtifa hava hedeflerinin hızlı ve doğru tespiti ile takibini sağlamaktadır.
X-Bantta çalışan ve en az 70 km menzile kadar hedef tespit ve takip edebilen mobil arama radarı, ASELSAN tarafından K.K.K.’lığı ihtiyacı için geliştirilen kundağı motorlu namlulu hava savunma silah sistemi (KMNAİHSSS), ateş idare cihazı (AİC) ve kundağı motorlu alçak irtifa hava savunma füze sisteminin (AİHSFS) ana arama radarı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca dünyada üç boyutlu arama radarlarının yaygın kullanımı dikkate alınarak kritik tesislerin hava saldırıları ve insansız hava araçları tehditlerine karşı savaşın yanı sıra barış zamanı da korunması, uzun menzilli radarların kapsama boşluklarının doldurulması, askeri helikopter üslerinde hava trafik kontrolü gibi değişik görevlerde kullanılmak üzere genel amaçlı bir zırhlı araç bünyesinde telsiz, konum bulma, jeneratör gibi destek sistemlerin yer aldığı bir taktik üç boyutlu radar sistemi çözümü de geliştirilmiştir. Bu radarın, dünyada üç boyutlu özellikte rakip ve emsal azlığı nedeniyle yurt dışı satış potansiyelinin yüksek olacağı değerlendirilmektedir.
Hava Savunma Silah Sistemi Atış Kontrol Radarı: ASELSAN Atış Kontrol Radarı, kara ve deniz hava savunma silah sistemi uygulamaları için yüksek hassasiyette hedef tespit ve takip ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan hareket halinde çalışma özelliğine sahip modern üç boyutlu takip radarıdır. Atış kontrol radarı; yüksek doğruluk, otomatik sınıflandırma ve ayırt etme yetenekleri sayesinde yüksek performanslı atış yönlendirme özelliğine sahiptir.
En az 30 km etkinlik menziline sahip olan atış kontrol radarı, ASELSAN tarafından K.K.K.’lığı ihtiyacı için geliştirilen kundağı motorlu namlulu hava savunma silah sistemi (KMNAİHSSS) ve ateş idare cihazı (AİC) sisteminin takip radarı olarak kullanılmaktadır. Radarın, emsal azlığı nedeniyle yurt dışı satış potansiyelinin yüksek olacağı değerlendirilmektedir.
Uzun Menzilli Erken İhbar Hava Savunma Radarı: Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından yürütülen aktif faz dizili radar programları kapsamında başlatılan konsept tasarım çalışmalarıyla TSK’nın kara ve deniz platformlarında ihtiyaç duyduğu uzun menzilli yeni nesil radar sistemlerinin yurt içi imkânlar kullanılarak geliştirilecek özgün sistem çözümleri ile karşılanması hedeflenmiştir.
Bu kapsamda kara platformu döner antenli mobil ve sabit radar uygulamaları ile deniz platformları döner ve sabit çok yüzlü anten yapılarına sahip sistem mimarileri oluşturulmuştur.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı için SSB ile ASELSAN arasından imzalanan sözleşme doğrultusunda taşınabilir erken ihbar radar sistemi (TEİRS) adıyla yüksek mobil sistem yapısına sahip uzun menzilli erken ihbar sistemi geliştirilmektedir.
TEİRS, uzun menzilli erken ihbar amaçlı geliştirilen, AESA ve sayısal hüzme oluşturma altyapısında anten mimarisine sahip, yeni nesil S-Bant bir radardır. TEİRS hava soluyan hava hedeflerinin yanı sıra balistik füzelerin ve görünmezlik teknolojisine sahip/ düşük RKA’lı hedeflerin uzun menzilden tespit ve takip kabiliyetine de sahiptir. TEİRS, AESA ve sayısal huzme oluşturma mimarisi sayesinde aynı anda birden fazla hüzme oluşturma yeteneğine sahiptir. TEİRS’in, tespit ve takip performansını artırmak amacı ile meteorolojik verileri kullanabilme özelliği bulunmaktadır.
TEİRS’i oluşturan radar, haberleşme/komuta kontrol ve güç alt sistemleri taktik araçlar üzerinde taşınmaktadır. Bu nedenle yüksek hareket kabiliyetine sahip olan TEİRS’in, kurulum ve toplanması için herhangi bir sökme takma işlemine ihtiyaç duyulmamaktadır. TEİRS mevcut radar ağlarına bağlanarak AWCIES formatındaki mesajlarla, 3B hava resmini diğer sistemlerle ve kontrol ihbar merkezleri ile telsiz veya radyolinkler üzerinden paylaşabilmektedir.
TEİRS, özellikle balistik füze savunması için kritik olan, diğer TEİRS’lerle veri füzyonu yapma ve hedef devretmek üzere iz bilgilerini aktarma özelliklerine sahiptir. Radarın operasyonel modlarını desteklemek amacıyla uzun menzilli Mod 5 IFF sorgulayıcı, yüksek kazançlı bir IFF anteniyle entegre edilmiştir.
TEİRS’in sahip olduğu AESA mimarisi ve moduler tasarım yaklaşımı, düşük maliyetli bakım ve yüksek kullanıma hazır olma oranı kavramlarını desteklemektedir. TEİRS, geniş frekans bandında frekansta ve zamanda hareketlilik, yan hüzme karartma, düşük yan hüzme seviyelerine sahip olma gibi elektronik korunma özelliklerine sahiptir.
SİPER Sistemi Arama ve Atış Kontrol Radarları: Hava Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı için SSB ile ASELSAN arasından imzalanan sözleşme doğrultusunda yüksek mobil sistem yapısına sahip uzun menzilli arama radarı (UMAR) ve çok fonksiyonlu atış kontrol radarı (ÇFAKR) geliştirilmektedir.
Hem UMAR hem ÇFAKR AESA ve sayısal hüzme oluşturma altyapısında anten mimarisine sahip, yeni nesil radarlardır. Radarların, tespit ve takip performansını artırmak amacı ile meteorolojik verileri kullanabilme özelliği bulunmakta olup sahip oldukları AESA mimarisi ve modüler tasarım yaklaşımı, düşük maliyetli bakım ve yüksek kullanıma hazır olma oranı kavramlarını desteklemektedir.
UMAR, TEİRS radarından türetilmiştir. ÇFAKR ise SİPER Sistemi kapsamında tasarlanmıştır. ÇFAKR anteni dönerek 360 derece yanca kapsaması ile veya anteni durarak sektörel modda kullanılabilmektedir. Atış kontrol radarı olarak, sistemin füzelerini uzun menzil angajmanlarda hedefe yönlendirecek hassasiyette çoklu hedef takibi yapabilmektedir. Aynı zamanda çok fonksiyonlu yapısı sayesinde ihtiyaç halinde bölgesel/sektörel olarak arama fonksiyonunu da yerine getirebilmektedir. Bünyesinde AESA radarın yanı sıra Mod 5 IFF ve füze veri bağı iletişimini sağlayan alt sistemleri de barındırmaktadır. 6x6 taktik araç üzerine kurgulanan ÇFAKR arazide kolaylıkla yol alabilirken; kompakt tasarımı ile birçok taşıyıcı platforma bütün halinde yüklenerek uzun mesafelere kolaylıkla nakledilebilmektedir.
Türkiye’de son yıllarda geliştirilen hava savunma sistemleri ve kara/deniz/hava platformları ihtiyaçları doğrultusunda çeşitlenen özgün radarlarımız ile kazanılan birikim sayesinde, Türkiye’nin ve kardeş ülkelerinin ihtiyaç duyabileceği uzun menzilli füze savunma sistemlerinin arama ve silah kontrol radarlarının yurt içinde geliştirilerek üretilebilmesine yönelik çalışmalara devam edilmektedir.
Türkiye’de radar geliştirme faaliyetlerinde yirmi yıl gibi kısa bir sürede yapılan çok büyük teknolojik atılımla yüz yıldır radar geliştirme faaliyetleri yürüten ülkelerde yapılan en güncel ürünlerle kıyaslanabilir radarlar geliştirilebilmektedir. Radarlarda kullanılan kritik malzemeler zaman içinde yerlileştirilmekte olup radarların üretim kapasitesini artıracak yatırımlar yapılmaktadır.